30 Ekim 2010 Cumartesi

"The Secret"

Belirsiz her şey.

Yarın ne olacağı belli değil. En doğru kararları vermeye çalışıp gerisini kadere bırakmak zorundayız. Ne olacağını kimse bilmiyor.

"Secret" diye bir kitap var ya hani? "Bir şeyin olması, onu ne kadar istediğiniz ve o konuda ne kadar pozitif olduğunuzla alakalıdır" öğretisini veren kitaptan bahsediyorum. Benim yıllardır benimsediğim felsefeyi bana anlattığı için yarısından çok daha önce bıraktım okumayı.

Evet, istediğiniz şeyi ne kadar istediğiniz önemlidir. Onunla ilgili ne kadar olumlu düşündüğünüz de önemlidir. Ta ki... İşin içine insan faktörü girene kadar...

İnsan faktörü işin içine girdiğinde kimi, neyi ne kadar istediğinizin önemi yoktur. Eğer bir terfi istiyorsanız, bu işin içinde insan faktörü var demektir. Yaptığınız iş ne kadar mükemmel olursa olsun, siz ne kadar isterseniz isteyin, üst kademenizdeki insan istemezse, sizin neyi ne kadar istediğinizin ne önemi var ki?

Ya da birine aşık oldunuz diyelim, o sizi istemediği sürece sizin ne kadar olumlu olduğunuz, ne kadar hayal kurduğunuz, ne kadar istediğiniz kimin umrunda?

Sonuç olarak istediğimiz şeyler kendi elimizde olduğu sürece kesindir. Eğer biz yaparsak, olur. Bütün etkenlerin bizim elimizde olduğu durumlar haricinde hayal kurmak, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil.

Kendinizi kandırmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder