3 Haziran 2012 Pazar

iz

Dönüp dönüp aynı noktaya geldiğini hissettin mi hiç? Her şeyin değişmeye başladığını sanıyorken bir anda yolun başında arkanı yasladığın duvara çarptığın oldu mu? Yine aynı nefes darlığı, yine aynı iç sıkıntısı. Yol gözümde büyüyor. Yol uzun. Yol uzak.


Koşarak çıktığın bir kapının, kaçtığın odaya açıldığı oldu mu hiç? Tırmandığın merdivenler bodrum katına çıktı mı? Yine aynı derinlik, yine aynı sessizlik. Karanlık içimde büyüyor. Karanlık derin. Karanlık dipsiz.


Bitmesini istediğin bir gecenin ardından başka bir gecenin doğduğu oldu mu? Yeni bir gün ümidiyle gökyüzüne baktığında güneş hariç tüm yıldızları gördüğün ama güneşi, güneşini göremediğin ya da? Yine aynı uğultu, yine aynı soğuk. Gece benim üzerime doğuyor. Gece sonsuz. Gece ağır.

Görmek istemediğin bir insana her köşebaşında rastladığın oldu mu hiç? Kafanı çevirdiğin her yerde, hatta gözlerini kapattığında bile onun bakışını üzerinde hissettiğin oldu mu? Yine aynı rastlantı, yine aynı kader. Dünya etrafımda dönmüyor. Ama dünya küçük. Dünya alçak.



Yol biter, yazı kalır dediler. Gece bitti, izi kaldı.


Aşk olsun dediler. Oldu. Dünya durdu, sızı kaldı.