3 Eylül 2010 Cuma

Eskişehir'e Gittim, Bir Ara Dönerim

Nihayet!

Radikal bir kararın, iki yıllık planın ve bir yıllık çalışmanın ardından Eskişehir'e gidiyorum! Yeni bir başlangıç için hiçbir zaman geç değil!

İki yıl önce, sınav sistemimiz henüz sayısal sınıftan mezun bir öğrencinin sözel bir bölüme yerleşmesine izin vermiyorken vazgeçmiştim İstanbul Üniversitesi'nden. "Öyle ya da böyle başka bir bölüm, istediğim bir bölüm okumalıyım." demiştim kendime. Bu düşünceyle güzel sanatlar için yetenek sınavına hazırlanmaya başladım. Çizim çalışmaları iyi gidiyordu. En azından insanlar çizdiğim kişinin kim olduğunu çok rahat anlayabiliyorlardı.

Yıl bitti, ben sınava girdim. Ya istemediğim sayısal bölümlerden birini seçecektim, ya da yetenek sınavına girip istediğim bölümlerden biri için çabalayacaktım. Sınav sisteminin değiştiği kesinleşti tercih zamanı. O zamanki kız arkadaşım "Eğer bir sene çalışıp istediğin bölüme girme şansın varsa tercih yapma." demişti. Biraz da ondan destek alarak, aileme o sene tercih yapmayacağımı, sonraki sene istediğim bir bölüme girmek için çalışacağımı söyledim. Biraz söylenseler de -ki haklılar söylenmekte- destek verdiler her zamanki gibi. Dershaneye gittim, aynı zamanda çalıştım. Kazandığım parayla dershane taksitlerimi ödedim. Çok fazla ders çalışmadım, itiraf ediyorum. Ama girdiğim derslerden maksimum faydayı sağladım. Sınavdan önceki ay son bir tekrar yaptım baştan sona.

Nisan ayındaki YGS sınavından çok iyi sonuçlar bekliyordum, ama "5 yanlış 3 boş" olması gereken sonuç "13 yanlış 3 boş" olarak geldi. İtiraz için muhatap bulamadığımdan, "Önümüzdeki maçlara bakacağız." diyerek LYS'ye hazırlanmaya başladım. Bir ay kala yaptığım son tekrar sayesinde LYS'den, dershanedeki denemelerime göre neredeyse iki kat daha başarılı bir sonuç elde ettim.

Puanlar açıklandı, tercihler yapıldı (Evet, ilk üç tercih Eskişehir'di.). Ben sonuç olarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin İletişim bölümünü kazandım. Bundan önce yaptığım tüm hataların üstünü karalayarak (çizerek, ya da üstüne sünger çekerek falan değil), o hataları yaptığım defteri de çöpe atarak, tertemiz bir deftere geçiyorum.

Şehrin adı "Eski" olsa da, benim için yepyeni bir başlangıç...

Zordu gerçekten, ama "ben yaptım, oldu".

Yapamazsın diyen çok kişi vardı. Kendilerine buradan selam ediyorum.

Baran Aşıkhasanoğlu
03.09.2010
12:26

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder