5 Eylül 2013 Perşembe

Tellal Develer ve Berber Pireler Zamanında

Hayatım bu ormanlarda geçti. Avlanmayı, hayvanları, bitkileri, ağaçları bu ormanda öğrendim. Çocukluğumdan beri şuradaki çınar ağacının gölgesinde dinlenirim öğlen vakitleri. Çocukken ne kadar da yeşildi bu orman, bu çimenler. Sahi, büyüdükçe kaybeder miyiz renklerimizi? Neyse, ne diyordum? Hah! Rüzgar bir başka eser bu ormanda. Çiçeklerden bir parfüm gibi sarar insanı. Masmavi nehirlerin üzerinden gelen çiçek kokularıyla hayat bulurum burada. Şehirde olandan çok daha farklı bir hayat.

Prens olmak sanıldığı gibi güzel bir hayat getirmiyor insana. Ben hayatın ne demek olduğunu burada öğrendim. Ünvana duyulan saygı yerine, verilen sevgiye gelen karşılığı tercih ettim hep. Bir hayvanın arkadaşlığını, bir insanın önümde eğilmesine yeğlerim.

Neyse işte...

Burada böyle güzel bir hayat var.

Dikenler de var elbet, ve yaralanmayacağını garanti edemem. Canın yanacak belki ama hayatı iliklerine kadar hissedeceksin, sana söz veriyorum.

Haydi Rapunzel, uzat altın sarısı saçlarını!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder