19 Nisan 2013 Cuma

Nasır

Gün gelecek, sana niye bu kadar değiştiğini soracaklar. Neden bu kadar acımasız olduğunu, nasıl bu kadar vurdumduymaz olabildiğini soracaklar. Vereceğin cevap senin cevabın olacak. Yaşadıklarınla şekillendirdiğin bir cümle sunacaksın onlara. Sadece bir cümle yeterli olacak.

Kendini bildin bileli kimseyi üzmeden mutlu olmaya çalışıyorsun. Mutsuzluğunun tek sebebi de bu çaban aslında. Kimseyi üzmeden nasıl mutlu olabilirsin ki? Birilerine sırtını dönmeden diğerlerinin yüzünü nasıl görebilirsin?

Unutma; hayatında attığın her gol sonrasında, sen sevinirken çimler üzerinde üzüntüyle diz çökmüş insanlar olacak.

İnsanoğlunun bencil olduğunu senden daha önce anlamış -bir şekilde anlatılmış- kişilerin arasında kalmış fedakar bir çocuk olman uzun sürmeyecek, merak etme. Kendinden verdiğin her şeye rağmen yalnız bırakılacaksın. Yalnız başına hayatta kalmayı öğreneceksin. Düştüklerinde el uzattığın insanlar, sen düştüğünde orada olmayacaklar ve sen kendi kendine ayağa kalkmasını öğreneceksin. Avlanacak, tuzaklar kuracak, her hareketinde kendini güvenceye alacaksın.

Acımasız olmayı, vurdumduymaz olmayı öğreneceksin. Karnını doyurmak için öldürdüğün hayvanın, egonu doyurmak için yaraladığın insanın acısını düşünmeyeceksin.

Ayakta durabildiğinde duyacağın ilk soru bu olacak: "Niye bu kadar değiştin?"

Şimdi bana soruyorlar; "Niye bu kadar değiştin?" diye. Benim de bir cevabım var artık.


"Hepimiz başkalarının acılarından besleniyoruz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder