15 Ocak 2011 Cumartesi

Mola

Arka cebinden çıkardığı beklentileri masaya fırlattı çocuk. Herkes görsün istedi, beklediği ama sahip olamadığı şeyleri. Kimini sadece beklemiş, kimi için uzun yollar katetmişti ama arka cebini dolduran beklentilerden çok azını yan cebine koyabilmişti. Kimi beklentisine adım adım yaklaşmış, son adımı atmaktan korkmuştu. Son adımı atıp, dalından bir meyveyi alır gibi elini uzatıverse çok daha güzel olacaktı belki de her şey...

Masadakiler büyülenmiş gibi izledi çocuğun hareketlerini. Ellerinin titrediğini, nefesinin daraldığını farkettiler. Beklentilerin masadaki ağırlığını herkes hissetmişti sanki. Çocuğun beklentileri, cebinden çıkardığı andan itibaren büyümeye başlamış ve gittikçe asıl boyutlarına yaklaşır olmuşlardı. Bu değişimi takip eden kalabalık çocuğun gözlerindeki yaşların farkına bile varmadı. Gözler beklentilerdeydi ve herkes bu büyüyen yığından korkmaya başlamıştı.

"Şimdi, izninizle." dedi çocuk. Beklentilerin ağırlığından bir süre kurtulmak onu biraz rahatlatmış gibiydi. Elini uzattı, bir anda küçücük hallerine geri dönmüş beklentilerini aldı, birini yan cebine, diğerlerini tekrar arka cebine koyarak odadan ayrıldı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder