Acaba uyuyamamak delirtir mi insanı? Yapacak bir şey bulamadığından yatağında dönüp duran, günün ilk ışıklarıyla aydınlanmaya başlayan evde gezinen insan daha ne kadar dayanabilir acaba buna? Günün en soğuk vakti derler güneş doğmadan hemen önceki vakte. Bence günün en yalnız vaktidir aynı zamanda. Daha bir üşütür insanı. Hele bir de uyuyamıyorsa... İşte o vakitlerde uyutmayan bir yorgunluk çöküyor üzerime. Kafamda tavana çizdiğim resimler, üzerimde ise sanki uzun süredir taşıdığım bir ağırlık...
Gerçekten; uyuyamamak delirtir mi insanı? Gerçekle hayali karıştırıp, bir rüya bile göremeden geçen karanlık zamana daha ne kadar katlanılabilir? Günün en soğuk saatlerinde, hiçbir çabanın fayda etmediği uykusuzlukla daha ne kadar süre başa çıkılabilir?
İki günde bir uyuyorum yine. Dünün yorgunluğu, bugünün yorgunluğuyla birleşip, rüyasız, dinlendirmeyen bir uykuya itiyor beni. Uykuya dalmak denemez buna; sızıyorum resmen.